çıkarıcı
Смотреть что такое "çıkarıcı" в других словарях:
bağıcı — is. 1) Büyücü 2) Baştan çıkarıcı … Çağatay Osmanlı Sözlük
çalpara — is., Far. çār + pāre 1) Parmaklara takılıp çalınan zil veya buna benzer ses çıkarıcı araç Bet beniz solmuş, gözler büyümüş, kansız dudaklar aralık, alt üst dişler çalpara gibi birbirine vuruyor. H. R. Gürpınar 2) hay. b. Açıklarda, kumluk… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dingildek — sf., ği 1) Tabanı üzerinde hareketsiz duramayıp sallanan, oynak, dengesi bozuk 2) mec. Yıpranmış Sinir sistemleri dingildek olan bu titiz adamları domestik uğraşılar büsbütün hırçın yapar. H. Taner 3) mec. Sözüne güvenilmez, kaypak Baştan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
fındıkkıran — is. 1) Fındık ve buna benzer kabuklu yemişlerin kabuğunu kırmaya yarayan araç 2) mec. İşveli, şuh, baştan çıkarıcı kadın … Çağatay Osmanlı Sözlük
tolüen — is., kim., Fr. toluène Maden kömürü katranında benzinle birlikte bulunan, eritici ve leke çıkarıcı olarak kullanılan, yanabilir sıvı hidrokarbür (CH) … Çağatay Osmanlı Sözlük
CAN-SİTAN — f. Can çıkarıcı, ruh alıcı. İnsana bela olan. Güzel … Yeni Lügat Türkçe Sözlük